7 Ağustos 2012 Salı

3- BEKLEDİM DE GELMEDİN, HİÇ Mİ BENİ SEVMEDİN BE EBY ?


AFFETME MEDİTASYONU…

Hoca komutlar verecek, öl dese öleceğiz. O denli bir alfa hakim olmuş bedene elimiz kolumuz kanadımız yok. Odaklanmışız heyecanla bekliyoruz hoca konuşmaya başlasın diye.

“Şimdi önce yüzünüzü, sonra bütününüzü görmeye çalışın. Kendinizle yüz yüze gelin. Onunla konuşun, yüzüne dokunun, sarılın, ona kızdığınız ne varsa söyleyin ve affedin. Sonra sarılarak vedalaşın”  

Bekliyorum gelen bir şey yok. Kendi yüzümü düşünüyorum neye benzediğim hakkımda hiçbir fikrim yok. Dur diyorum bütünümü çağırayım bari. Hop geliyor hemen,  gövde vücut yerli yerinde ama kafamın olması gereken yerde kocaman bir siyahlık. Yüzüm yok resmen. Çok ilginç inanamıyorum. Bunca yıl aynaya ne az bakmışım meğer. Yok yani aslında çok da iyi biliyorum kendimi. Burnum anneme benzer mesela. Şaka gibi belki ama benim gözlerim sarıdır, arada bazen yeşil olur. Üzerinize afiyet eşek gözlü derler bana. (En güzel göz eşeklerde olurmuş kandırılmadıysam eğer). Dudaklarım dolgundur üstelik botoks falan yok yani. İki de tavşan diş var. Kaşlarım kalındır azıcık.  Bir de çeneden yoksunum. Çene kemiğim oluşmadan doğmuş olmalıyım. Çene demişken kemiğim olmayabilir ama çok çene yapabilirim.  Bir çene bir çene illallah dersiniz. Şu an gözünüzde ucube canlandı sanırım ama yok yemin ederim taş gibiyim.

Gözüm kapalı, modum alfa ama gel gelelim ben bu yüzümü bir türlü göremiyorum. Acaba diğerleri şu an ne yapıyor diye merak ediyorum. Modum düştü eyvahlar olsun çıkıyorum alfadan dönüyorum dünyaya. Moralim bozuldu. Bir kendime gelsem aynaya gidip yüzüme iyice bakıp sonra okkalı bir tokat atacağım kendime. Neredesin sen deyip dövmek istiyorum. Ben bunları düşünürken herhalde aradan 15 dakika falan geçmiş olmalı hocanın o huzur veren sesini duydum “ Artık vedalaşın, sarılın gözlerine bakın, ve şu sözleri benimle beraber içinizden tekrarlayın. -Ben seni affetmeye niyet ettim. Ben seni affetmeyi kabul ettim. Yaptığın ve yaşadığın her şey için ben seni onaylıyorum. Yaşadığın her şey senin kendi seçimin. Verdiğin her karar senin kendi seçimin. Ben seni tüm kararların ve seçimlerin için onaylıyorum. Seni bir başkasının onaylaması gerekmez. Ben seni onaylıyorum. Yaşadığın her şeyin ruhsal gelişimin için bir deneyim olduğunu kabul ediyorum. Seni bu yolda sevgiyle serbest bırakıyorum. Seni seviyorum. Seni affediyorum. ”  

Ne vedası, ne sarılması, hatun kişi gelmedi ki… Gıcık oldum kendime resmen. Değil sarılmak, ağzımı burnumu kırmak istiyorum. Of diğerleri kim bilir neler  konuştular, ne özürler dilediler, affettiler mi acaba birbirlerini, sonra sarılıp güzelce vedalaştılar mı? diye düşündüm. Sonra dedim ki bu ne saçma meditasyon arkadaş. Beni sok moda kurdur hayalleri… Sorun zaten beş duyu değil mi? Bunun için bu komik olaya dahil olmadım mı ben? Yüzümü görememişim peh! Aman ne önemi var boş ver diye teselli ettim kendimi. Alfa modu falan da kalmadı bende zaten. Bildiğin öyle yatıyorum gözüm kapalı. Yine de gözükme gözüme Eby hanım.

Aradan 1 dakika kadar kısa bir süre geçti ben bu kadar şeyi düşünürken. Sonra yine hocamızın sesini duydum “ Üç dediğimde bir kere uzun bir nefes vereceksiniz ve kendinizi hazır hissettiğinizde gözlerinizi açacaksınız. Biiiir, İkiiiiii, Üççççç !”

Verdim nefesi… Zaten hazırım pat diye açılıverdi gözlerim. Yavaş yavaş kalkıp bağdaş kurun dedi. Ben zaten moddan çıkalı çok olmuş hop zıpladım hemen. Amanın dünya dönüyor ben dönüyor… Her yanım hala uyuşuk. Öyle kolayda çıkılmıyormuş anladım bu alfadan.

Sırayla sormaya başladı neyse ki sıralamaya göre en son sıra bana gelecekti. Kendimle ilgili biraz kurgu yapar anlatırım, en azından insanlara rezil olmam dedim. İlk arkadaş biraz zorlansan da yüzünü gördüğünü söyledi. Tabi öyle detaylı anlatmıyor. Ama şu an çok huzurlu olduğunu falan söyledi. Bir iki kişi daha buna benzer şeyler anlattı. Ama çoğunluk var ki görmedim dedi. Bedenim tamam ama kafa yok dediler. Ay nasıl rahatladım anlatamam. Bir bende değilmiş sorun. Derin bir oh çektim. Sonra hoca dedi ki “ Bugün toplam beş meditasyonumuz olacak. En zoru buydu. Yüzünü hiç göremeyenler için söylüyorum. Kendinize kızgınsınız. Bir türlü kendinizi affedemiyorsunuz. Kendinize öfkeniz büyük, henüz kendinizle yüzleşmeye hazır değilsiniz demek ki. Başınıza gelen her şey için kendinizi suçluyorsunuz. İlk çalışmamızda görmeyebilirsiniz sakın üzülmeyin, eğer devam ederseniz bir süre sonra göreceğinizden eminim”

 Kesinlikle haklıydı. Az önce ağzımı burnumu kırmak isteyen ben, sarılıp kendime ağlamak istedim. Bir an hatalarım geçti aklımdan ve anladım işte o zaman, kolay kolay gelmeyecekti karşıma yüzüm. Yüzüm yoktu yüzüme bakacak kadar. Meğer ne üzmüşüm ben kendimi...

“Hazırsanız ikinci meditasyonumuza geçelim. Lütfen tekrar uzanın. Aynı nefes tekniği ile yine alfa moduna geçmenizi istiyorum. Hazırsanız başlayalım. Biiiir, İkiiiii, üüüüç nefes”

Uf Uf Ufffffffff… Uf Uf Ufffffffff… Uf Uf Ufffffffff…



Sıradaki meditasyon

AYNA MEDİTASYONU

Coming Soon.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder